Charlotte
Diğer İsimler: シャーロット
Tür: Okul hayatı, süper güçler
Yayımlanma Tarihi: 04.07.2015
Bölüm Sayısı: 13
Yönetmen: Asai Yoshiyuki
Senaryo: Jun Maeda
Firma/Stüdyo: Aniplex, Key, P.A. Works
Orijinal Karakter Tasarım: Na-Ga
Karakter Tasarım: Sekiguchi Kanami
Müzik: Jun Maeda, Anant-Garde Eyes
Ses Yönetmeni: Iida Satoki
Başlıca Seiyuular: Sakura Ayane (Tomori Nao), Uchiyama Kouki (Otosaka Yuu), Mizushima Takahiro (Takajou Joujirou), Uchida Maaya (Nishimori Yusa), Asakura Momo (Otosaka Ayumi), Uchida Maaya (Nishimori Misa)
Açılış: Lia – Bravely You
Kapanış: Aoi Tada -Yake Ochinai Tsubasa
Key, Aniplex ve P.A. Works işbirliğiyle ortaya çıkan Jun Maeda’nın 2. orijianl anime projesi Charlotte, temmuz ayının beklenen animelerinden biriydi ve dün itibariyle yayımlanan ilk bölümüyle benim yüzümü bayağı güldürdü diyebilirim.
Bölüme güzel bir giriş yapılarak, başrolümüz “Lelouch sen misin yoksa?” tepkisi verebileceğiniz Otosaka Yuu’nun kendisini tanıtmasına, aslında bünyesinde barındırdığı özel yeteneğini tanıtmasına izin veriliyor. Nedir peki Yuu’nun özel yeteneği? Kendisi beş saniyeliğine de olsa görüş alanı içindeki başka vücutları ele geçirme gücüne sahip. Fakat bunu yaparken maalesef kendi vücudunun kontrolünü de kaybetmekte. Sevgili başrolümüz Yuu, bu gücü maalesef tamamıyla kendi çıkarları için kullanmayı adet edinmiş ve bu gücü kullanmanın en karlı yolunun da sınıfta sınav esnasında zeki öğrencilerin bedenlerini ele geçirerek cevaplarını ezberlemek olduğunu keşfetmekte geç kalmamış. Girmek istediği elit liseye de bu yolla girmeyi başaran gıcık başrolümüz, bir yerde, sanki çok iyi bir şey yapmış gibi “Kira” kahkahasını da koyvermekten ger kalmıyor.
Buraya kadar Yuu açısından her şey normal gitse de, tıpkı planladığı gibi okulu birinci olarak kazansa da, üstüne bir de birinci olduğu için okulun giriş konuşmasını da yapsa birileri tarafından farkedilmiş ve izlenmeye başlanmıştır. Bundan sonra okulun en güzel kızıyla çıkmak için yine gücü yardımıyla birkaç alavere dalavere çevirmiş, yakışıklı da olduğu için amacına rahatça ulaşmıştır. Ancak okul konseyi tarafından çağırılıp, okula kopya çekmesi sonucu girebildiğine dair bir şikayet alındığından giriş sınavını tekrar etmesi istendiğinde film kopmuş ve bir diğer başrolümüz Tomori Nao arz-ı endam etmiştir. Nao’nun bölüme dahil olup Yuu’yu kendileri gibi yetenekleri olan öğrencilerin bulunduğu Hoshi No Umi Akademisine çağırmasıyla aklıma ilk gelenin, yine böyle özel güçlere sahip öğrencilerin yer aldığı bir okulun anlatıldığı “Gakuen Alice” animesi/mangası olduğunu belirtmekte fayda var. Bu noktadan sonra daha da eğlenceli hale gelen bölüm, Otosaka’nın dünyalar tatlısı kardeşi Ayumi ile tanışmamıza ve bu ikisinin aile yapıları hakkında az da olsa bilgi sahibi olmamıza vesile olmuştur.
Daha önce paylaşılan birkaç görselde ve bölümün başında yerini alan kayan yıldızın ilerleyen bölümlerde bir şeyleri temsil edeceğini veya bir şeylere neden olacağını vs. düşündüğüm, animasyonlarını beğendiğim ve başarılı bulduğum animede, özellikle gerek tasarımlarıyla gerek de kendilerine yüklenen kişilik ve yetenek özellikleri sebebiyle karakterleri çok sevdim. Yuu’nun böylesi önemli bir güce sahip olup da bunu gerçekten absürt şeyler için kullanıp tamamıyla kendi çıkarlarını gözetmesi vs. ilk başta tam bir pislik olduğunu düşündürse de yeteneği kendi seçtiği birinin gözünde kendini görünmez kılmak olan Hoshi No Umi Akademisi öğrenci konseyi başkanı Tomori Nao ilk bölümden anlaşılacağı üzere Yuu’yu yontacak gibi görünüyor. 🙂 Bunun dışında yine bu konseyin bir üyesi olan ışınlanıyormuşçasına yüksek hızda hareket edebilen ve ilk bölümden favorim olan Takajou Joujirou da bu yeteneği yüzünden bayağı yaralandığından bu konuda oldukça dertli. Son olarak yukarıda da bahsettiğim üzere bu pislik Yuu’nun öyle tatlı, öyle şirin bir kardeşi var ki onun için bile izlenir diyebilirim bu anime. 🙂
Bölüm içi müzikleri, girdikleri sahnelerle gayet uyumlu, o sahnenin etkileyiciliğini arttıran cinsten. Açılış ve kapanışlara gelirsek; animenin ilk bölümünde ikisine de yer verilmemiş.
Charlotte PV2 paylaşan: pKjd
İlk bölümünü gayet eğlenceli bulduğum animenin, ileriki bölümlerde duygu yüklü olaylara sahne olacağını düşünmekteyim ki bölümün sonu bu düşüncemi destekler nitelikte. Bu fikrimi destekleyen diğer bir nokta ise eserin orijinal sahibi Jun Maeda’nın, Angel Beats! gibi geriye büyük kalp kırıkları bırakan diğer bir eserin de sahibi olması. O zaman kalbimizi buna hazırlasak iyi olur diyorum.
Kaynak:animefantastica
