God Eater Anime
İsim: God Eater, ゴッドイーター
Tür: Aksiyon, Fantastik, Doğaüstü, Askeri, Yaratıklar
Yayınlanma Tarihi: 12.07.2015
Bölüm Sayısı: 13
Orijinal Eser: Bandai Namco’nun “God Eater” adlı PSP aksiyon oyunu serilerinden uyarlama.
Yönetmen: Hirao Takayuki
Başlıca Seiyuular: Utsugi Renka (Kijima Ryūichi), Sakaguchi Daisuke (Fujiki Kōta), Hirata Hiroaki (Lindow Amamiya), Nakai Kazuya (Soma Schicksal), Sakamoto Maaya (Alisa Illinichina Amiella), Koyama Rikiya (Johannes von Schicksal), Ohara Sayaka (Sakuya)
Firma/Stüdyo: ufotable
Açılış: OLDCODEX – Feed A
Ha başladı ha başlayacak derken God Eater sonunda birinci bölümüyle karşımızda. Geçen hafta yayımlanması planlanan ancak izleyiciye yeterli kaliteyi sunma gerekçesiyle bir hafta geç başlayan serinin, bu sezonun en çok beklenen animeleri arasında yer aldığı su götürmez bir gerçek. Özellikle de oyununun hayranı iseniz bu sezonu iple çekmiş olmalısınız.
Geçen hafta birinci bölüm yerine yayımlanan ve “0” bölümü olarak geçen bölüm sadece oyunda bulunan başrol karakterlerin tanıtımı niteliğinde bir bölümdü. 12 dk.’lık bu kısa bölümde izleyici oyunun dünyasına alıştırılmaya çalışıldığı için bir tanıtım havasında olmuş.
Asıl olaylara bu hafta yayımlanan birinci bölümde başlıyoruz. Öncelikle oyunu oynayanların da bildiği üzere oyuna başlamadan önce kendinize bir karakter belirliyorsunuz. Kadın veya erkek fark etmiyor. Ona istediğiniz tipi belirleyip istediğiniz silahı, elbiseyi ve hatta sesi bile ayarlayabiliyorsunuz. Yani oyunun başrolü siz oluyorsunuz. Olaylar sizin etrafınızda geçiyor. Hal böyleyken anime serisinde de bir orjinal karakter bizleri karşılıyor. Utsugi Renka adlı bu karakter tıpkı oyundaki gibi orijinal bir başrol karakteri oluyor. Bu orijinal karakter de nereden geldi diye düşünenler için bu kısa açıklamayı da yaptıktan sonra bölümümüze geçelim.
Birinci bölüm başrolü tanıtmaya üzerine kurulu bir bölümdü. Özellikle animenin geçtiği dünyayı tanıtma üzerine kurulu bölümde bir çok kavram karşımıza çıkıyor. Bunların en başında tabii ki de God Eater yani ‘Tanrı Yiyiciler’ bulunuyor. Kimdir bunlar derseniz nereden geldiği belli olmayan ve Aragami (Tanrı) olarak nitelendiren yaratıkları, kullandıkları kutsal silah olan ‘God Arc (Jin-ki)’lara yediren askerler olarak açıklayabiliriz. Bu yaratıkların beyni ve kalbi olmadığı için onları yenmenin tek çaresi tamamen yok etmek. Bu aşamada da ‘Jin-ki’ler devreye giriyor.
Bölümümüz Utsugi Renka’nın Aragami’leri Jin-ki silahlarıyla yok eden ‘Fenrir’ örgütüne nasıl alındığıyla başlıyor.
Fenrir Örgütü’nün üssü. Bu amblemi ilk gördüğümde çok beğenmiştim.
Daha sonra Renka, diğer ana karakterlerle bir bir karşılaşmaya başlıyor. Renka’nın yeni model bir silah kullanıcı olduğundan ve ondan çok büyük beklentilerinin olduğundan bahsediyorlar bölüm boyunca. Ancak kahramanımızı gerçek savaşa sokmak yerine simülasyonlarla eğitmeye başlıyorlar. Hırslı bir karaktere sahip olan Renka ise bu duruma oldukça sinirleniyor.
Seri boyunca olayların etrafında döneceği karakterimiz; Utsugi Renka.
Bir gün yine eğitim sırasından çok büyük bir Aragami saldırısına uğrayan üstte hiç asker olmadığını öğrenen başrolümüz bunu fırsat bilerek kendini savaşın ortasına atıveriyor. Şans eseri kullanacağı silah tamamlanan karakterimizi eğitim sırasında gözetimi altında tutan ablamız tutamıyor haliyle.
Amamiya Tsubaki (Lindow’un ablası), eskinin Tanrı Yiyicisi şimdinin ise eğitmen ve danışmanı. 🙂
Bu savaş esnasında yine hırsına yenilen Renka tam öleceği sırada seriye asıl damgasını vuracağını düşündüğüm ve oyunda da yer alan karakterlerimiz geliyor.
Soma Schicksal
Lindow Amamiya
Tachibana Sakuya (Tam anlamıyla hatun diyebileceğimiz bir karakter.)
Onlar savaşmaya başladığı sırada kahramanımız yardıma muhtaç birini görüyor ve ona doğru koşmaya başlıyor. Yetişemeyeceğini anlayınca da tüm gücüyle silahına hükmediyor. Silahını dönüştürmeye başaran karakterimiz aslında çok zor olan bir şeyi başarmış oluyor.
Bu bölümde hikayeye çok fazla giriş yapılmadığı için neler olduğunu ya da olacağını tam olarak kestiremiyorsunuz. Ara ara yapılan ‘geriye dönüşler’ aslında bazı ipuçları veriyor olsa da bu gizem ilerleyen bölümlerde daha da netlik kazanacak ki bu da serinin merak uyandırıcı olmasını sağlayan artı bir durum.
Seri ile ilgili izlenimlerime geçecek olursak öncelikle mekan tasarımları, animasyonlar ve çizimlerden bahsetmek istiyorum. Öncelikle mekan tasarımlarını çok başarılı buldum. Oyundaki o havayı yakalamak için çok uğraşılmış ve olmuş da. Animasyonlar ise tam da ufotable’dan beklendiği gibi. Sahne geçişleri aslında çok güzel kurgulanmış. Ancak ilk başta sahne geçişlerinde bir uyumsuzluk var hissi uyandırıyor. Ama bu durum bölümün sonlarına doğru yerine oturuyor. Yalnız oyundaki gibi hareketleri net göremedim. Yani savaş sırasındaki hareketler çok net olmamıştı bana göre. Ama ilerleyen bölümlerde bunu da gidereceklerini düşünüyorum.
Silah tasarımlarına gelirsek de tasarımlar çok iyi. Jin-ki yani ‘God Arc’ların animasyonlarının elle çizim şeklinde yapılacağı söylendiğinde özellikle çok merak etmiştim. Tasarımlar güzel olmuş.
Yaratıkların tasarımları da gayet güzel. Karakter çizimleri çok farklı bir teknikle (cel shading) yapılmış. Oyunlarda kullanılan bu teknikle oyunun havası yakalanmak istenmiş. Gerçekten de çizimler oyunu oynuyormuşsunuz hissi uyandırıyor ki bence bu da olumlu bir özellik.
Müzikler gayet yerinde olmuş. Zaten anime serisinin müzikleri, oyun müziklerini de yapan Shiina Gō tarafından bestelendi. Bu da yerinde bir tercih. Açılış görüntüsünü bölümün sonunda görüyoruz. Şarkıyı OLDCODEX grubu söylüyor. Bu grubu Kuroko no Baskuke ve Togainu no Chi animelerinden de tanıyoruz. Aynı zamanda bu grubun solisti ünlü ve başarılı seiyuu Suzuki Tatsuhisa (Kuroko no Basuke – Takao Kazunari, Servant × Service – Hasebe Yutaka, Uta no Prince-sama – Kurosaki Ranmaru).
Açılıştaki bu görüntü ilk oyunun açılışında da vardı. Bu ayrıntıyı görünce çok mutlu oldum.
İlk oyunun açılışı:
Sonuç olarak ilk bölümdeki aksiyon ilerleyen bölümlerde daha da artarak devam edecek gibi duruyor. Oyundan uyarlama olması bu olasılığı oldukça yükseltiyor. Bu sezonun en iyileri arasında olabilecek bir seri. Ertelenme nedeni olan en iyi kaliteyi verebilme konusu tartışılır belki ama ufotable yine güzel bir iş çıkarmış. Animedeki bazı farklılıklardan dolayı alışmak biraz zor olabilir. Ancak görsellik ve aksiyon sahneleri için kesinlikle izlenmesi gereken bir seri. Oyununu da oynayan (her ne kadar son bölümü zor olduğu için bitirememiş olsam da) biri olarak bu seriyi çok seveceğimi hissettim. Karakterlere daha da çok girdikçe ve olaylar daha da netlik kazandıkça sizi kendine bağlayacaktır diye düşünüyorum. Peki sizler ilk bölümü nasıl buldunuz? Oyununun yakaladığı başarıyı anime serisi de yakalayabilir mi dersiniz?
Kaynak:animefantastica
