Rokka No Yuusha
İsim: Rokka no Yuusha, Rokka: Braves Of The Six Flowers, 六花の勇者
Tür: Aksiyon, Macera, Gizem, Fantastik, Büyü
Yayınlanma Tarihi: 05.07.2015
Bölüm Sayısı: 12
Orijinal Eser: Ishio Yamagata
Yönetmen: Takeo Takahashi
Senarist: Tatsuhiko Urahata
Başlıca Seiyuular: Soma Saito, Yoko Hikasa, Aoi Yuuki, Rina Satou, Kouki Uchiyama, Kenichi Suzumura, Ai Kakuma
Firma/Stüdyo: Passione
Açılış: Cry for the Truth – Michiru Oshima
Kapanış: Secret Sky – Michiru Oshima
Karakter çizimleriyle benim oldukça ilgimi çekmiş olan Rokka no Yuusha animesi, hikayemizin esas unsurunu oluşturan ve ana karakterlerimizi ortak bir paydada buluşturacak olan eski bir efsanenin özetiyle başlangıç yapmış. Bence gayet uygun olmuş bu başlangıç. Neden diye soracak olursanız; yönetmen hem izleyiciye bu animede karşılaşacakları hakkında küçük bir tüyo vermiş hem de izleyicinin heyecanını arttırmış. Bölümün ilerleyen dakikalarında ise efsane hakkında daha derin bir açıklama yapılarak yersiz merakların önüne geçilmiş ayrıca.
Açılışın arkasından Aztek tapınaklarını hatırlatan yapılarıyla bir krallık ve krallığın avlusunda gerçekleşecek bir yarı final turnuvası karşılıyor bizleri. Sonradan anlaşılıyor ki Kader Tanrıçası’na ait heykelin ve kralın huzurunda savaşmak için gelen bu iki kişiden kazananı, daha önce yüzünü hiç göstermemiş olan prenses Nashetania ile savaşma hakkını kazanmış olacak. Savaş başlamak üzereyken ise ana karakterlerimizden Adlet Mayer, sahneye dünyadaki en güçlü savaşçı olduğu iddiası ile giriş yapıyor. İlk başta pek önemsenmese de bir kaç düzine askeri yere indirdiğini gören iki savaşçı tarafından ortadan kaldırılması gereken bir tehdite dönüşüyor. Alev renklerine sahip saçları gibi kıvrak hareketleri, kullandığı akılcı, kurnaz ve biraz da ateşli yöntemleriyle Adlet bu iki savaşçıyı kısa sürede alt ediyor. Bu sahnelerden sonra animenin aksiyon açısından bizi doyuracağını hissettim.
Adlet’in amacının, dünyadaki en iyi savaşçı olduğunu Kader Tanrıçası’na kanıtlamak olduğunu anlıyoruz lakin sorumsuz hareketleri ve kutsal bir mekanda saygısızca davranışı nedeniyle krallık askerleri tarafından yakalanması pek uzun sürmüyor.
Ama bu olay Adlet’in güzel bir hizmetçiyle tanışmasında ona bir ortam hazırlıyor. Adlet’in savaşını izleyen ve ona hayran kalan güzel hizmetçi kız, bunu söylemek ve onunla tanışmak için zindana kadar geliyor. İkili arasındaki etkileşim sayesinde genelde yüzümde tebessümle izledim bu kısımları. Oluşan hoş atmosfer sayesinde hizmetçi ve Adlet arasında bir sohbet başlıyor ki bu sayede Adlet’in geçmişi ve amaçları hakkında daha derine iniyoruz. Kimliğini saklayan hizmetçinin de aslında kim olduğu hakkında hafif ipuçlarına da ulaşabiliyoruz. 10 yaşında kasabasından ayrılıp, Şeytan Tanrı ile savaşmak için Atro Spiker adlı ustasından dağlarda uzun ve zorlu bir eğitim aldığını öğreniyoruz.
Konuşma kasvetli bir havaya büründüğü sırada ise, biraz da hizmetçinin gazıyla, konu sürekli dönüp dolaşıp Adlet’in dünyadaki en iyi savaşçı olduğu iddiasına geliyor. Ama hizmetçi karakterinin şirin hareketleri sayesinde bu insanın gözüne pek batmıyor.
Anime boyunca ana karakterlerden sadece ikisine yer verilmiş. Girişin ardından biraz monoton ilerleyen ama sıkılmayacağınız bir bölüm olmuş. Örneğin hizmetçi ve Adlet’in konuşmalarına bölüm boyunca uzun bir süre tanınmış ve ilk başta da bahsettiğim gibi konu efsaneye bağlanmış olsa da çizimler ve karakterler konudan uzaklaşmanıza fırsat vermiyor. Efsanemize biraz değinecek olursak her şey bin yıl önce kıtada beliren Şeytan Tanrı ve orada bulunan insanlara getirdiği zulüm ve ölümlerle baş gösteriyor. Kendilerine bahşedilen bu kader yüzünden insanlar umutsuzluğa kapıldığı sırada elinde açmamış tek çiçek olan bir aziz beliriyor. Aziz, Şeytan Tanrı’yı derin bir uykuya gönderiyor ve bir gün geri döneceğini belirtmesinin ardından, Şeytan Tanrı uyandığında 6 kişinin seçilip taç yapraklarla işaretleneceğini ve Aziz’in gücüne sahip olacak bu kişilerin dünyayı kurtaracağı üzerine bir kehanette bulunuyor.
Bu sırada öğreniyoruz ki Adlet’in bulunduğu zaman kadar Şeytan Tanrı iki kere uyanmış ve seçilmiş kişilerce uykusuna geri gönderilmiştir. Bu savaşlar sırasında bir çok aziz hayatını kaybetmiş ve seçilmiş 6 azizin dışından bir aziz de kötü tarafta yer almıştır. Tanıtımlarda 7 seçilmiş kişi olması da beni en çok meraklandıran durumlardan biri. Konuşma son bulup ertesi gün geldiğinde Adlet süresiz bir şekilde hapse mahkum ediliyor. Götürüldüğü çukurda bulduğu elma ve kılıç yüzümde küçük bir tebessüm oluşturmuş olsa oradan kaçmasını uzunca beklediğimi söylemem gerek. Ama o kılıcın çok daha farklı bir jest olduğunu bölüm sonunda anlıyoruz.
Yaraları iyileşecek kadar uzun süre burada kalan Adlet, bir gece krallığın kötü ruhlar tarafından kuşatıldığını görüyor ve tam ona ulaştıkları sırada uyanıyor. Bölüm sonunda bazı sorular açıklığa kavuşsa da kafanızda başka küçük sorularla sizi merakta bırakmaya devam ediyor. Rokka no Yuusha’nın çizimleri, konusu, karakterleri sayesinde sizi sıkmayacak bir anime olduğunu düşünüyorum.
İlk bölüm aksiyon, gizem, büyü işlenmiş ve tebessüm etmenizi sağlayacak bir bölüm olmuş. Umarım ilerleyen bölümlerde daha çok aksiyon görürüz demeden geçemeyeceğim tabi.
Kaynak:animefantastica